Öğrenciler & Kursiyerler

E-öğrenmeyle nasıl başarılı olabilirim?

Geldik o malum soruya. 

E-öğrenmede eğitmenler nasıl başarıya erişebilir sorusunu önceki yazıda cevaplamaya çalışmıştık. O yazının bir sonunun bulunma ihtimali yok. Tıpkı bu yazının da bir sonunun olmayacağı gibi. Gel gelelim bu sonsuz örnekler arasında en önceliklileri sizlere aktarmaya çalışacağım.

Soru belli: e-öğrenmeyle nasıl başarılı olabilirim? 

Formal yani okullarınızda gördüğünüz eğitimden bahsetmiyorum, lütfen yanlış anlamayın. Kendi müfredatınızı yarattığınız dünya önemli benim için. Bir şey yapmak, bir şey başarmak, bir işe girmek istiyorsunuz ve bunun için eğitim alacaksınız meselesini ele alacağız. Hangi kaynağı kullanacaksınız, nasıl bir disiplinle ilerleyeceksiniz en net başlıklarıyla ilerleyelim. 

Haydi başlayalım.

Burası okul değil, dershane hiç değil

Okullarda alışık olduğumuz bir durum var. İçinde müfredat var, yoklama düzenleri var. k12 zamanları mesele çok netti. Öğretmen sınıfa girdiğinde öğrenim başlar ve çıktığında duraklardı. Öğrenilecek şeyler on yıllardır belli. Hiçbir zaman “Ben bu derste ne öğreneceğim?” meselesine takılmadınız. Mezun oldunuz, ne öğrendiğinizi bilmeden yükseköğrenime başladınız. Üniversite tarafında belki okula gitme zorunluluğu yok, ayrıca öğrendiğiniz şeylerin ne olduğunu daha net biliyorsunuz. Ancak kendimize karşı dürüst olalım, istatistiklerin de söylediği bir gerçek var. Üniversite sizi gerçek hayata hazırlamıyor. Müstakbel mesleğinizle uyumsuz öğrenim elde ediyorsunuz. Bu durumda yetenekler işe uymuyor. Yetenek işe uymadığında iş bulamıyorsunuz. İş bulamayınca aç kalıyorsunuz. Sisteme küfrediyorsunuz ancak sistem, kendisiyle uyumla dans edenleri yolu açar unutmayın. Onunla savaşmayacaksınız ancak tarihinde tekrar ettiklerini bileceksiniz. Bu durumda geleceği görebilir ve stratejinizi belirleyebilirsiniz. 

Yukarıda saydığım bütün eğitim serüveni geride kaldı, artık öğrenme zamanınız. Öğreneceğiniz şeyi kariyeriniz veya ilginiz için belirleyeceksiniz; ancak müfredat belirleme işi sizde. Ne öğrenmek istediğinizi sesli düşünün. Bu öğrenimi özetleyen iki kelimeyi alın ve… Google’a yazın. Bu kadar, gerisi müfredat yolculuğunuz için eleyici olmak

Öğrenilecekler belli de kaynak meselesi n’olacak?

Çok haklısınız. Bu öğrenmenin tek bir kaynağı da yok. Tıpkı ilkokul öğretmeninizin hayatınızı etkilemiş olması gibi her öğrenmede, öğretenin yeri çok ayrı. Hele mesele eöğrenme olunca ayrı bir hassasiyet devreye giriyor. İçerik bulma meselesinde biraz uğraşacaksınız, dürüst olayım. Google’a yazdıktan sonra en az 20 sekme açmanız gerekecek. Derslerin içeriklerini incelemeniz, izlenme sayılarına bakmanız gerekiyor. Bu aşamada önemli olan bir şey var: öğrenmek istediğiniz şeydeki seviyeniz. Eöğrenme içeriklerinde genelde içerikler 101 yani başlangıç seviyesinde oluyor. Üstüne çıkmanız gereken bir durum varsa, biraz daha araştırmanız gerekiyor. Udemy, Khan Academy, Coursera bildiğimiz yerler ancak işin ustalarının derlendiği bir Masterclass olduğunu ya da sadece hobi amacıyla bildiklerini Youtube kanalında anlatanları unutmayın.

E-öğrenme video izlemek mi?

Hiçbir alakası yok. İnanın uzaktan yakından alakası yok. Eleştirdiğimiz eğitim neydi? Müfredatı belli öğretmen sınıfa girer, ezberini anlatır ve çıkar. Burada bir sıkıntı var. Alternatifi ve çok daha iyi olanı nedir? Aynı öğretmenin video kaydına alınmış hali mi? Hiçbir alakası yok. Öğrenim bir videodan ibaret değil. Okumaya, öğrenmeye devam. Eöğrenmeyle nasıl öğreneceksiniz?

Ne zaman? Her zaman. 

Nerede? Her yerde.

Toplu taşımada eldeki telefonla öğreneceğiz.

Evde uzanırken bilgisayardan öğreneceğiz.

Kafede otururken kitaptan öğreneceğiz.

Okuyacağız, dinleyeceğiz, izleyeceğiz ve pratik edeceğiz. Bir yetkinlik kazanmak istediğimizde 4 saatlik eöğrenme içeriği satın almış olmak zaten öğrenmeye yetmiyor. 4 saatlik ders izlemek de kimseye bir fayda sağlamıyor. Neticede bu içerik bir Netflix dizisi değil ki zaman öldürmek için kullanmış olalım. Üzerine farklı kaynaklardan ki bunlar Medium, Washington Post, Forbes gibi araçlar olmakla birlikte okumaya devam edeceğiz. Konunun uzmanı bir kişi kesinlikle Spotify’a podcast eklemiştir. Yolda yürürken, evde uzanırken arka planda pratik yapmak için dinlemeye devam edeceğiz.

E-öğrenme bize bir şeyi gösterdi: Müfredat da öğrenmenin sınırı da sizsiniz.

Günün sonunda tablo çok belli. Bir konuda uzman olmak için seneler harcamaya gerek yok. Tecrübe eksiğiyle şimdiye dek o konuda var olmuş tüm bilgiyi kısa sürede tüketebilirsiniz. Öğrenirken hafıza bilenir ve gelişir. Bu keskin hafızayla artık tüketilen bilgi de zor unutulur.

Fi tarihinde işittiğini hatırlayan entellektüel dostlarınız kesin vardır. Onlardan biri olmanın sırrını yukarıda verdim. Öğrenmek istediğiniz konuyla alakalı sürekli öğrenin. Sürekli okuyun, dinleyin ve izleyin. Bir yerden sonra bunları yapma hızınız artacak ve verimliliğiniz yükselecek. Eöğrenme bize bu imkanı veriyor. Nasıl başarılı olursunuz? Ne öğrenmek istediğinizi düşünün ve kararı verdiğinizde sınırsız kaynaklara yönelin. 

Hayatınızda iyi olmadığını düşündüğünüz her şeyin sorumlusu sizsiniz. Çalışırsanız, yeteri kadar sabrederseniz her şey başarıya ulaşır. 

Size gereken bu çalışma sürecinde öğrenmekten bir an olsun uzak kalmamak. Eöğrenmenin en üstün faydası da tam olarak bu: bir an olsun uzak kalmamanızı sağlıyor.

Öğrenmeye devam.

Arda Helvacılar

Greetings, this is Arda. I am the founder of Sertifier and a devoted edtech enthusiast.

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *