Teknolojinin hayatımıza hakim olmasıyla ve bununla beraber pandeminin getirisiyle herkesi hayatına aniden e-öğrenme yani uzaktan eğitim kavramı girdi. E-öğrenme, bilgiye ulaşma ve öğrenme sürecini, teknolojiyi kullanarak zaman ve mekandan bağımsız hale getiren bir öğrenme modelidir.
Okullar ve kurumlar bu sayede yeni bir eğitim sürecine girmiştir. Kurumlar özellikle bu süreçten pozitif bir şekilde etkilenmiştir. Daha önce uzaktan eğitim altyapısına sahip olmayan kurumlar da eğitim süreçlerinde değişikliğe başladılar. Burada amaç, öğrenmenin önündeki kısıtları en aza indirmek ve kalıcı öğrenmeyi desteklemektir.
Dijitalleşmeye önem veren kurumların, kurumsal eğitim süreçlerini de uzaktan eğitimle desteklemesi, alacakları faydayı maksimize ederek çalışan ve dolayısıyla kurum performansını iyileştirecektir.
E-öğrenme denince herhangi bir dijital cihazda eğitim görülmesi olarak düşünülüyor. Eğitici bir video izlemek, makale okumak veya sınava girmek bunların hepsi e-öğrenmenin içindedir. E-öğrenme geleneksel eğitim yöntemleriyle karşılaştırarak doğru bir açıklama yapılmaz. Bu kağıt bir kitabı e-kitap ile karşılaştırmak gibidir. Geleneksel eğitim yöntemlerine göre e-öğrenmenin en büyük farkı istenilen yerde istenilen zamanda eğitim görebilmektir. Her insan yaşam akışında hiçbir değişiklik olmadan sadece boş zamanlarında bile eğitim görebilmesi büyük kolaylıktır. Kolaylık insanların e-öğrenmeye geçmesinin nedenlerinden biridir.
Günümüzde artık sadece dijital kitap materyalleri ile e-öğrenim gerçekleşmemektedir. E-öğrenimlerin insanlar arasında yayılmasıyla beraber e-öğrenim şekilleri de artmıştır. Öğrenme süreci arttırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik gibi gelişmelerle daha verimli olmaya başlamıştır. Örnek olarak sanal gerçeklik kurslarıyla depo ve şantiye çalışanları güvenlik eğitimi alabilmektedir. İnsanların hayatlarındaki büyük çaplı değişiklik aslında çok büyük verim sağlamaktadır. Sanal gerçeklik, öğrenme deneyiminde devrim yaratıyor. Öğrencilerin antik döneme yolculuk yapmasına, evrenin bir ucundan diğerine seyahat etmesine ve farklı ülkelerdeki müzeleri gezmesine olanak sağlıyor. Bu üç boyutlu deneyimler, öğrenim hızını artırmaya, hafızayı iyileştirmeye ve karar verme becerisini geliştirmeye katkıda bulunma potansiyeline sahip.
E-öğrenme sırasında ilgi alanlarına göre bir eğitim alınabilmektedir. Üstelik sadece eğitim almakla da kalmayıp eğitim bitirildiğinde sertifika alınmaktadır. E-öğrenme ile alınan eğitimler sonrasında verilen belge veya sertifikaları da formatı değişerek artık insanların hayatına dijital sertifikalar girmiştir. E-öğrenme esnasında öğrenilen bilgilerin bir kanıtı olarak e-sertifikalar aynı zaman dijital kimlik olarak kullanılmaktadır. Bu sayede kolayca eğitim alırken kolayca bu eğitimlerin belgeleri saklanmaktadır.