Yaklaşık bir senedir uygulamada olan uzaktan eğitim sisteminin kademeli olarak kaldırılacağı ve yüz yüze eğitime geçileceği gündemdedir. Nitekim Covid-19 riski hala devam etmekte olduğu için 2021 yılında da eğitimin süresiz olarak bu modelde devam edeceğini görüyoruz.
2020 yılı hem eğitimcilerin hem de öğrencilerin kendilerini daha iyi tanıyabilecekleri ve geliştirebilecekleri bir bireysel farkındalık yılı niteliğinde geride kalırken uzaktan eğitim modelinin çıktıları yeni yeni incelenmeye başlanmıştır. Yapılan araştırmalara sonucu modelin hem olumlu hem de olumsuz yönlerini görmek mümkün.
Halen devam etmekte olan uzaktan eğitim modelinin çıktılarına göre eğitimcilerin dikkat etmesi gereken konuları aşağıda inceleyelim.
1-Öğrenme Kayıplarının Belirlenmesi
Uzaktan eğitim modelinin gerektirdiği teknolojik cihazlara ve altyapıya ulaşım sağlayamayan öğrenciler eğitime ulaşamamıştır. Bu öğrenme kayıplarının belirlenmesi ve eşitliğin sağlanması için telafi programlarının oluşturulması gerekmektedir.
2-İletişim Kopukluklarının Çözülmesi
Sosyal mesafe kuralının getirdiği sosyal izolasyon hem eğitimcilerin hem de öğrencilerin birbirleri ile olan iletişimlerini sınırlandırmıştır. Bunun bir sonucu olarak öğrencilerde motivasyon eksiklikleri ve derse katılım oranlarının düşüşü gözlenmektedir. Öğrencilerin sosyalleşmesini sağlayacak yeni yöntemler bulunmalıdır. Okul yönetimlerinin okulların kapalı olduğu dönemde öğretmenlerle iletişiminin sürekliliğini ve aynı zamanda öğretmenler arasında iletişim ve etkileşimin sürekliliğini sağlayacak platformlar oluşturulabilir.
3-Yeni Teknolojilerin Kullanımını Arttıracak Metotlar
Çevik bir düzenleme ile yaşanan dijital dönüşümün kalıcılığını sağlamak adına yüz yüze eğitimde de bu teknolojilerin yer verildiği eğitim metotları kullanılmalıdır.
4-Öğrencileri Tekrar Okula Gitme Sistemine Adapte Etmek
Okullar yeniden açıldığında birçok öğrencinin okul ile bağının kopmuş olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Eğitimcilerin öğrencileri eğitim sistemine kazandırmak için bazı süreçleri yeniden tasarlamaları gerekecektir. Bu düşünme ve tasarlama süreci öğrenmenin geliştirilmesi için yeniden yapılandırılmaya gidilmesini gerektirebilir.
Eğitim kurumları için kriz niteliği taşıyan bu dönemde ayakta kalmak, krize dayanmak ve sonrasında iyi bir başlangıç yapmak kriz döneminde liderlik ve inisiyatif alabilme, hızlı ve etkili karar verebilme kapasitesine bağlıdır. Acil durum önlemlerinin alınması ve uygulanması gerektiği bir ortamda kurumun tavrı net olmalıdır. 2021 yılında açılması beklenen eğitim kurumları kriz sonrasına dair kararları erken almak adına çalışmalarını geçtiğimiz yılın çıktılarına göre detaylandırmalıdır. Özellikle de krizin genel olarak ekonomi üzerinde etkileri ile bu etkilerin eğitime yansımadan atlatılması bu detaylara bağlıdır. Salgının ne zaman sona ereceği hakkında sağlıklı bir tahmin maalesef mümkün değildir. Yine de eldeki verilerle kararlar almak ve geleceğe dair yatırım tercihleri yapmak riskli olsa da gereklidir.
2020 yılının çıktılarına bakarak özetlediğimiz bu başlıkların yanına niceleri sıralanacaktır. Önemli olan eğitimcilerin yüz yüze eğitime dönüş sürecine hazır başlamalarıdır. Önümüzdeki eğitim öğretim yılının geçtiğimiz yıl kadar zorlayıcı olacağını söyleyebiliriz. Yine de değişimin kaçınılmaz ve hızlı olduğunu aklımızda tutarak atacağımız her adımın başarı getireceğine eminiz.