Tüm dünyayı etkisi altına alan sosyal izolasyon süreci, her şeyin işleyişini değiştirdiği gibi bireysel ve kurumsal eğitim süreçlerini de derinden etkilemiş durumda. Büyük bir dalga halinde pek çok eğitimin dijital platformlara, canlı seanslara aktarıldığını görüyoruz. Peki bunu gerçekten bu şekilde mi yapmalıyız? Eğer doğru yolun bu olduğundan eminsek bu yolda doğru adımları nasıl atabiliriz?
İlk soru: Bu eğitimlere ihtiyaç duyuyor muyuz?
Eğitimleri planlarken “normal şartlarda” bu eğitim sağlayabileceği faydaları ve etkinliğin hedefini göz önünde bulundurarak ihtiyacın olup olmadığını kontrol etmek gerekiyor. Sadece diğer insanlar yaptığı ve sizin de yapabileceğinizi göstermek için gelişigüzel konularla doğrudan canlı webinarlara geçiş yapmak ortaya çıkabilecek kötü sonuçlar ve duruma karşı genel pozisyonlanma olarak kötü bir pazarlamaya dönüşebilir, sonuç olarak katılımcılarınıza değer katmamış olabilirsiniz.
Eğitime ihtiyaç duyuyoruz, webinar yapmalı mıyız?
Doğru bir soru. Bunu elbette ulaşmaya çalıştığınız veya halihazırda bu içeriğe tüketecek olan kitlenin durumuna göre değerlendirmek gerekiyor. Ev ortamı kendi içinde pek çok dikkat dağıtıcı unsuru da beraberinde getirdiğinden canlı yayın bazlı webinarla konusunda dikkatli olmak, bu yol seçiliyorsa bile katılım gösteremeyen veya o sırada herhangi bir teknik sıkıntı yaşamış olabilecek kişilere fırsat yaratmak amaçlı bu eğitimleri kaydedip tekrar izlenebilmesini sağlamak gerekiyor. Bu aynı zamanda ileride geriye dönülüp bakıldığında kullanılabilecek bir katalog oluşturmak açısından da fayda sağlayabilir.
Webinar’dan önce nelere dikkat etmeli?
Kullanabileceğiniz birçok program veya uygulama olduğunun farkında olun. Zoom, Google Hangouts, Microsoft Teams bunlardan sadece birkaçı ve bu dönemde en popülerleri. Bunlardan herhangi birini herkes için önermek mümkün değil çünkü hedeflenen sonuç, eğitime ayrılabilen bütçe, beklenen katılımcı sayısı, eğitim uzunluğu ve katılımcıların internet hızları bile bunları belirlemek noktasında önemli değişkenler olabilir. Bu yüzden eğitim içeriklerinin hazırlanmasına gösterilen önem ve dikkatli araştırmanın bu aracı kanalın belirlenmesi için de kullanılması sonuçta ortaya çıkacak ürünün potansiyelinden ödün vermemesini sağlar.
Bu noktada katılımcılarınıza sorular yöneltmek de göz ardı edilmemesi gereken bir seçenek. Öğrenme, uçtan uca bir iletişimdir. Kanalların tek taraflı kullanılması ve geri bildirim alınmadan devam edilmesi pek çok değerli fırsatın kaçırılmasına neden olabilir. Kendi fikirlerinin alındığının farkındalığındaki bir katılımcı topluluğu derslere/eğitimlere devam etmeye çok daha motive olacaktır.
Motivasyonu daha çok nasıl arttırabiliriz?
Eğitim ve öğrenim geri dönüşü her daim anında olmayan uzun süreli bir birikimi ifade eder. Aynı zamanda, her eğitim sonrasında kazanılan birikimin doğru şekilde ifade edilmesi katılımcılar için zorlayıcı olabiliyor ve yanlış sonuçlanabiliyor. Bu noktada katılımcıların yetkinliklerinin doğru belgelenmesi ve kısa süreçte ayırdıkları zaman ve eforun paylaşılabilir ve sergilenebilir bir karşılığı olarak sertifikalar kritik bir rol oynuyor.
Bu dönemin herkes için olabildiğince kolay geçmesi için insan merkezli, iyi düşünülmüş ve planlanmış çözümler gerek.
Bu çözümler üzerine çalışmak üzere…
